Tarantino’dan masalsı bir film: Zincirsiz (Django Unchained - 2012) - Film Avcısı

Film Avcısı

Film eleştirisi ve yorumu, sinema, dizi ve film haberleri blogu.

28 Ocak 2018 Pazar

Tarantino’dan masalsı bir film: Zincirsiz (Django Unchained - 2012)


Yönetmen: Quentin Tarantino
Oyuncular: Jamie Foxx
Leonardo DiCaprio
Christoph Waltz
Kerry Washington
Samuel L. Jackson
Tür: Aksiyon, Dram, Western
Yapım: ABD - 2012
Puan: 9

Yönetmen Quentin Tarantino’nun Django filmi izleyiciye masalsı bir öykü sunuyor. Niye masalsı? Zaten filmin içerisinde de Dr. Shultz’un atlattığı gibi Alman masalında bir prenses olan Broomhilda bir dağın başına hapsediliyor. Dağı da bir ejderha koruyor. Ta ki beyaz atlı prensi gelip onu kurtarana kadar.

Tarantino’nun bu filminde de ana karakter Django’nun köle olan eşi Broomhilda’nın içine düştüğü zor durum ise masaldakinden daha da kötü. O, Django’nun karısı ve ismi “kölelik” olan ejderhanın elinde ve dağın başında (ABD’nin o dönem pek yasaların işlemediği Vahşi Batı denildiğine göre ve ayrıca kölelerin durumu da göz önüne alındığında “dağın başı” diyebiliriz) yardım bekliyor. Django da ancak masallarda bulunan beyaz atlı prens gibi onun yardımına konuşuyor. Kendi canını tehlikeye atma pahasına. Çok masalsı ve yüce bir amaç uğruna.

Filmin konusu ABD’de Sivil Savaş’tan iki yıl önceyi anlatıyor. ABD’nin güneyindeki köleliği, kölelerin durumunu ve içinde bulundukları acımasız şartları izleyiciye Tarantino’nun tarzıyla gösteriyor Zaten filmdeki konuşmalarda da zenci (nigger) kelimesi havada uçuşuyor. Ana karakter Django da her ne kadar film başladıktan sonra özgürlüğüne kavuşsa da siyahi olduğu için, “zenci” denilerek ırkçı ayrımcılığa maruz kalıyor. Bunu bir bara girdiği zaman görüyoruz. Ayrıca bir zenciyi at üstünde, at sürerken görenler çok şaşırıyor, kızıyor.

Bunlar daha filmde kölelerle ilgili anlatılan çok basit kalabilecek olaylar. Dahası sadece bir mal olarak görüldükleri için köle dövüşlerinde çok kolayca öldürülüyor, sahipleri isterse satabilir, isterse öldüre, isterse de köpeklerine parçalatabilir. Kimse bu şartlarda ölen bir köle için kimseye hesap sormayacaktır.

Filmin konusu ise şöyle: Dr. King Schultz bir Alman ve diş doktoru. ABD’ye gelmiş ama burada ödül avcısı olarak çalışıyor. İşledikleri cinayetlerden dolayı ölü ya da diri olarak aranan üç kardeşi bulmak için köle olan Django’yu bulur ve onu alır. Ona yardım etme karşılığında özgürlüğünü vereceğini söyler. Bu işi bittikten sonra Dr. Schultz, Django’nun özellikle silah kullanmada maharetli olduğunu görür ve ona birlikte çalışmayı teklif eder.

Django kabul eder. Ancak Django’nun da çok istediği bir şey var. Köle olan karısı Broomhilda’yı bulmak ve ona kavuşmak. İşte Dr. Schultz ve Django’nun macerası tam da burada başlar. Önlerinde tamamlanması zor bir görev var. Çünkü Django’nun eşi çok sayıda köle sahibi birinin elindedir ve zor birisidir.

Filmde en dikkat çeken oyunculuğu Dr. Schultz karakterini canlandıran oyuncu Christoph Waltz yapıyor. Ayrıca bence bu film Tarantino’nun en iyi filmlerindedir. Zaten filmin beş dalda Oscar’a aday gösterilmesi de bunu gösteriyor. Bu beş adaylıktan iki Oscar da kazanmıştır. Birincisi “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” dalında Christoph Waltz’un aldığı Oscar. İkincisi ise Tarantino’ya “En İyi Özgün Senaryo” dalında verilen Oscardır.

Film ayrıca finansal olarak da başarı elde etmiştir. 100 milyon dolar bütçeli film, dünya genelinde 425 milyon dolar hâsılat elde etmiş ve Tarantino’nun şimdiye kadar en yüksek gişe rakamına ulaşan filmi olmuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder